3 Ağustos 2013 Cumartesi

BİZ BÜYÜKLER VE KÜÇÜK DÜŞÜNCELER


Biz büyükler küçük düşünüyoruz…

Salatalıkla çikolata yer kızım, patates kızartmasıyla reçel ya da sosisle bal… ve bizim şaşkın bakışlarımıza şaşırarak bakardı.

Bir gün son noktayı koydu.. “ Siz büyükler çok küçük düşünüyorsunuz”

Çok düşündüm. Haklıydı.  Ben hiç salatalıkla çikolatayı, patates kızartmasıyla reçeli yemeyi denememiştim. Ama kalıplarım vardı. Onlar bir arada yenmez. Tatlı ile tuzlu çok karışmaz. Hoş bir tat olmaz. Nerden biliyordum. Biri mi öğretti bana. Belki. Belki de gördüklerim izlediklerim duyduklarım…

Çaydanlıkta çay demlenir oysa fasülye  pişirmeyi hiç denemedik.

Ve tabi kendimizle ilgili de böyle olduğunu fark ettim. Etiketlerimiz var. Ya etiketlenmişiz ya etiketlemişiz. Sonra o kadar birikmiş ki o etiketler kişilik özelliklerimiz olduğunu iddia eder olmuşuz.
“Ben çok duygusalım, çabuk sinirlenirim, sakarım, huysuzum…”
Peki bu kalıplarla ilgili kaç tane deneyimimiz var kaç gerekçemiz var.
Kaç kişiden duydunuz. 3, 5, 10… koskoca yaşamın içinde 10 kişiden bile duysanız bu bir kalıp mıdır… Siz gerçekten hep mi sakarsınız.. Her durumda mı duygusallaşıyorsunuz.. Sizin duygulandığınız zamanlarda başka insanların duygulandığını hiç görmediniz mi… Bu sadece size mi özel…

- Anne makarnaya reçel katabilir miyim?
- İstiyorsan bir miktar dene önce bakalım hoşuna gidecek mi?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder