14 Ağustos 2013 Çarşamba

YARARLI ŞEYLER...



Böcek (büyük kızım) günlerdir başımın etini yiyor...  Anne ne zaman gideceğiz?  Anne gidecek miyiz? Anne bugün de mi gitmeyeceğiz? 

Nihayet bugün istediğine ulaştı.

Diş doktorumuzla işimiz biter bitmez yola çıktık her zaman ki gibi.. Doğru Olgunlar'a...  O sergi senin bu sergi benim dolaştık... ve nerdeyse her sergiden bir şeyler alarak... Bir ara satıcılardan birinin bile ilgisini çektik dayanamadı ve elimdeki çantalara bakıp  ' Abla ne yaptın sen öyle!..'  dedi.. Güldük.  Biz bunu nerdeyse her ay yapıyoruz bunu diye...

Bilenler bilir Ankara'da Olgunlar deyince kitapçılar gelir akla.  Eski, yeni, orjinal, korsan, roman, hikaye, sınav hazırlık kitapları da dahil ne arasan bulunur nerdeyse orada...



Ve biz de her ay diş doktoru çıkışı soluğu orda alırız... hatta soluğu orda alırız da hızımızı alamayız. Yine öyle oldu. Durumun giderek kötüleşeceğini anladığımız anda "artık gidelim" dedik.

Ve o sırada elimizde toplam 18 kitap vardı...

Buraya kadar güzeldi ...  Amma o kadar kitapla biraz da yürüyelim ve alışveriş yapalım demek pek iyi olmadı. Bir süre sonra ikimizde çok yorulmuştuk. Kitap almak, hangisinden başlayacağına karar vermek bir onu bir bunu almak eline, ilk fırsatta okumaya başlamak harika...   Ama meğer çok ağır kitaplar almışız. Kitabın cüssesi dışında içi demek ki çok ağırmış... Nefesimiz kesildi. Nitekim alışveriş yapacak gücümüz de kalmadı. Bir şeyler atıştırıp kendimizi eve dönmek için otobüse attık ve tabi oturur oturmaz açtık kitaplarımızı ve apayrı bir yolculuğa çıktık... 

Belki de hemen eve dönmeye bir an önce kitaplarımızın dünyasına dalmak için de karar vermiş olabiliriz :)

Yine de güzel bir gündü... Özellikle kitap okumayı çok seven bir kızımın olması çok güzel.. Ona sağlayacak faydaların dışında biz nereye gidersek gidelim hiç sıkılmayız. Onun da benim de yanımızda mutlaka kitap vardır. Yolculuk da olsa birini de beklesek hemen açıveririz kitabımızı...  zaman akıp gider. Oldu ya yok kitabımız ve zaman geçirmemiz gerekiyor .. giriveririz bir kitapçıya... Saatler bile geçer orda...  Böceğin çoktur böyle kitap bitirdiği. Masrafsız da oluyor hani.. :))

Anlatırız da gülerler... Böcek 4, 5 yaşına geldiğinden beri bizim için market alışverişi hiç sorun olmadı. Markete girer girmez onu  kitap reyonuna koşar.  Biz alacaklarımızı alır çıkarken de kızımızı alırız...  Yine de "Ama yaaa daha bitmedi... Bir kaç sayfa kalmıştı. Şunu alalım mı? " sorunlarımız olmaz mı olur......  Markette istediğin raftan istediğin şeyi uzanıp  almak kadar kolay olmaz böceği  reyondan söküp almak... Lakin bizde de yılların tecrübesi var. Nerden baksan 5- 6 yıldır böyle...


Diyelim ki arkadaşlarımla çay içmek için sözleştik böcekte gelecek. Hiç sorun değil. Biz sohbet ederken o alır kitabını " Anne hadi gidelimleri" duymamış oluruz...

Yani dostlar.. Çocuklarınıza mutlaka kitap okuma alışkanlığı kazandırmalısınız... Çocuklar mutlaka kitapları kitapçıları sevmeli, bir şekilde sevdirilmeli...


İnanın çokkk  yararını göreceksiniz.. :)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder