Gün yeni başlıyor... Az önce geldim ofise... Birazdan akşama kadar sürecek randevu trafiğinin içinde olacağım... Tanışmalar, yeni dünyalar, yeni paylaşımlar, yeni kazanımlar... Gerçekten zevkli ve gerçekten heyecan verici..
Ofisimi de işimi de seviyorum... Buradaki huzuru seviyorum... .....
Ben bu minik ofisimi çok seviyorum....
Ve geriye dönüp baktığımda " İyi ki .. " demeyi seviyorum. "keşke" değil "iyi ki " diyorum... Ve bunu söylemeye bayılıyorum...
diye yazarken bunları, peşpeşe çalan zillerimiz görüşmelerimiz ziyaretlerimiz... derken yazımı yarım bıraktım. Yine kısacık bir ara da yazıp tamamlamaya çalışayım..
.....
Bazen bir anda çat kapı gelenlerle dolan coşkuyu seviyorum. Sanki bir arkadaşına ya da kapı komşusuna elinde kek simitle uğramayı alışkanlık edinen dostlarımı eski koçilerimi, berardcılarımı seviyorum. Ani karşılaşmalardaki birbirlerini tanıyışlarını " Aa merhaba"ları seviyorum. Ve onların burayı sevmelerini benimsemelerini seviyorum.... "Burdan geçerken uğramadan yapamadık" ları seviyorum. "Uygunsanız bir uğrayacaktık" telefonlarını seviyorum. İşimde olsa görüşmede yapsam "olsun biz şurda biraz oturur gideriz" leri seviyorum. Görüşmem bitip de odadan çıktığımda mutfağa doluşmuş farklı yaş ve kesimlerden ilgisiz bir grubun oturup yemek yiyor oluşunu seviyorum. Bu yemeği hepsinin cebinden çıkan paralarla almalarını seviyorum. dışarıda bile bir şekilde birbirlerini tanımalarını ve arkadaş olmalarını seviyorum.
.....
Bazen bir anda çat kapı gelenlerle dolan coşkuyu seviyorum. Sanki bir arkadaşına ya da kapı komşusuna elinde kek simitle uğramayı alışkanlık edinen dostlarımı eski koçilerimi, berardcılarımı seviyorum. Ani karşılaşmalardaki birbirlerini tanıyışlarını " Aa merhaba"ları seviyorum. Ve onların burayı sevmelerini benimsemelerini seviyorum.... "Burdan geçerken uğramadan yapamadık" ları seviyorum. "Uygunsanız bir uğrayacaktık" telefonlarını seviyorum. İşimde olsa görüşmede yapsam "olsun biz şurda biraz oturur gideriz" leri seviyorum. Görüşmem bitip de odadan çıktığımda mutfağa doluşmuş farklı yaş ve kesimlerden ilgisiz bir grubun oturup yemek yiyor oluşunu seviyorum. Bu yemeği hepsinin cebinden çıkan paralarla almalarını seviyorum. dışarıda bile bir şekilde birbirlerini tanımalarını ve arkadaş olmalarını seviyorum.
Hatta artık esprisini yaptığımız " kokunuzdan mı tanıyorsunuz birbirinizi" leri seviyorum. Görüşmeden çıkan birinin kapıda bekleyen diğer görüşmeciyi görünce " Aa sen de mi geliyorsun buraya" diye attığı çığlığı seviyorum. Bir süre gelip gidenlerin " Hocam burayı büyütelim artık" diye sahiplenmesini seviyorum.
Bizimle o kadar ruh bütünlüğü sağlayan var ki... uzaklardan arayı " ben sizin için şöyle bir şey düşündüm ne dersiniz?" leri seviyorum. "Hocam fikrim geldi geliyim de bir konuşalım" ları seviyorum. Bizimle olan, bizim gibi olan, bizden olanları, bizleşenleri seviyorum...
Ben bu minik ofisimi çok seviyorum....
Ve geriye dönüp baktığımda " İyi ki .. " demeyi seviyorum. "keşke" değil "iyi ki " diyorum... Ve bunu söylemeye bayılıyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder