BEN BU DÜNYAYI
DÜZELTEBİLİRİM.
20 yıl geçti sınıfa
girdiğim ve öğretmenliğin o tatlı heyacanını ilk hissettiğim günden bu yana …
Sonra bir dönem geldi dur dedim kendime. Dur ve bak... Buraya kadar neler
yaptın? Nerdesin? Olmak istediğin yer burası mıydı?
Durdum. Gerçekten tam
bir yıl durdum. Hayatımda ilk kez durdum. Eşimin tabiri ile 5,5 yaşımdan beri
ilk kez bir şey yapmadım ve durdum. Kendime baktım hayatıma baktım. Yaptıklarıma
yapamadıklarıma baktım. Hayatımdaki
eksikliklere baktım. Fazlalıklara baktım. Sonra kalktım. Fazlalıklarımı
atmaya başladım; kullanmadığım eşyaları, beni aşağı çeken insanları ... Hoşçakalın dedim, biraz da sizsiz yürümek
istiyorum yolumu dedim. Yüklerimden kurtuldum. Baktım bayağı hafiflemişim. J
Bu günlerin üzerinden yıllar geçti. Şu anda bir ofisim var ve yaşam koçluğu,
eğitim danışmanlığı, işitsel algı eğitimi ve kahkaha terapisi yapıyorum.
Hem öğretmenlik
yaptığım dönemde hem de koçluk ve danışmanlık yaptığım dönemde binlerce kişiyle
özellikle de çok fazla kadınla görüşme yaptım… Ve üzülerek gördüm ve hala da
görmekteyim ki biz kadınlar içimizdeki cevherin ve gücün pek farkında değiliz… Ve
kendimizi pek tanımıyoruz. Belki de bir zaman ayırıp durup kendimize
bakmıyoruz.
Görüşmelerimde genel olarak “kendilerine değer
verilmediğinden” şikayet ediliyor. Oysa ben şunu biliyorum ki bize değer
verilmesi için önce biz kendimize değer vermeliyiz. Kendimizi tanımalı
içimizdeki gücün farkında olmalıyız…
Biz kadınlar çok başarılıyız. Sadece evin düzenini sağlamak,
aile ilişkilerinde ana nokta olmak, belki evi geçindirmek, çocuk yetiştirmek
bile başlı başına önemli ve değerli şeyler değil mi?
Biz kadınlar çok güçlüyüz. ‘Acaba’ mı diyorsunuz? İnanmıyor
musunuz? O zaman şöyle sorayım: Aile üyelerimizle ilgili bir durum olsa örneğin
devasa bir adamı çocuğunuzu hırpalarken görseniz... Ne yaparsınız? Durup seyir
mi edersiniz? Adam da çok iri, baş edemem diye dönüp sırtınızı gider misiniz?
Ya da elinizde yeni aldığınız kristal
bardaklar kırılmasın diye onları eve bırakmaya mı gidersiniz…. Yoooo bence hiç birini yapmaz hatta hiç
düşünmeden saldırıya geçersiniz.
Kimbilir belki şimdi aklınıza dahi
gelmeyecek şeyler yapabilirsiniz.
Peki yine soruyorum
size. Siz güçlü değil misiniz? Soruyorum size, içinizdeki gücü ortaya çıkarmak
için bir sorun mu beklememiz gerekiyor???
Biz bu ülkeyi biz bu dünyayı değiştirebiliriz. Çünkü kadın
isterse, gerçekten isterse her şeyi yapar. Biz dünyaya sevgiyi, saygıyı,
adaleti yayabiliriz… Kadınların eli
değmeden dünyaya barış, hoşgörü, sevgi gelmez.
Ben bu yazıyı yazarken siz bu yazıyı okurken ülkemizde hatta
dünyanın değişik yerlerinde binlerce kadın şiddete uğruyor. Bu çok acı… Ancak
bana göre bundan daha da acı olan şiddet uygulayanların da maalesef bir kadın tarafından
yetiştirilmiş eğitilmiş - eğitilememiş -olması… Hatta bazen ne yazıktır ki bu
şiddete yönlendirenin de bir kadın olması….
O nedenle ben öncelikle bir eğitimci olarak özellikle bu
durumun bilincinde olmamız gerektiğini düşünüyorum. Çok daha basit ama çok
anlamlı, çok değerli, çok önemli bir yanımız
var bizim. Biz “ ANA”yız . Biz doğurur, biz büyütür, biz eğitiriz önce.
Hadi gelin bu yıl bir devrim yapalım. Hadi gelin bu yıl
kadın haklarından bahsetmek, kadınların uğradıkları şiddete üzülmek yerine
gücümüzü gösterelim. Biz güçlü olursak zaten bunların yaşanmayacağının önce,
biz farkına varalım. Hadi gelin bu yıl
yeni baştan başlayalım. Bu yıl kendimizi
önce kendimizi sonra da çocuklarımızı iyi eğitmeye adayalım... Zira görüyoruz ki bizim yaptıklarımız onların
yapacaklarının göstergesi oluyor…
Hadi gelin bir duralım önce. Bir süre duralım ve kendimize
bakalım önce. Sonra kalkalım ve başlayalım gerçek bir ANA olmaya… Eğitilmeye,
eğitmeye…
Bunun için önce kendimizden, önce kendi evimizden, önce kendi
çocuğumuzdan başlayalım… Çocuklarımıza aklını kullanmasını, sorgulamasını,
düşünmesini öğretelim. Hoşgörüyü, saygıyı, sevgiyi, barışı, adaleti, hakkı,
hukuku öğretelim….
Bu ülkenin bize çok ihtiyacı var… iyi yönetilmek için, refah
için, huzur için, adalet için, barış için…
Daha sağlıklı nesiller yetiştirebilmemiz dileği ile …
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder