Ankara'dayız.. Kızımın diş tedavisi bahane Ankara'da olmak şahane..
Yani biraz bayram, biraz tatil belki kaçamak bizimkisi...
Kızımın ortodonti tedavisi yapılıyor...bir süredir her ay bir görünüp bir kayboluyoruz. Bir süre daha biz Ankara'ya Ankara bize hasret kalmayacak.. Yani her ay geliyor olmaktan ne biz şikayetçiyiz ne de Ankara...
Benim için hep ayrı bir yeri var bu şehrin .. İkinci memleketim... Ben burada büyüdüm burada genç oldum burada olgunlaştım... Burda yaşadım pek çok ilki... öğrenciliğim, ilk iş tecrübelerim, dostluklarım, sevgilerim, ortamlarım, üzüntülerim, acılarım, kayıplarım var bu sokaklarda... Ve tabi sevinçlerim , mutluluklarım var şen kahkahalarımı buluyorum bazen kaldırımlarda... Ben ölesiye sevildim sevdim bu şehirde... Ankara bir başka oldu hep...
Ankara'ya gelecek olmak, Ankara yolunda olmak bile anlamlı benim için...
Yolculuk boyunca böcük kendine ayrılan koltuk dışında önünde arkasında yanında bulunan her koltuğu ziyaret etse de .. koltuk değişimi yapamadığı zamanlarda koltukları tırmanma şerdi olarak kullansa da... zaman zaman arka koltukta oturan ablası ile "ce e" oynayıp tüm otobüsü bu oyundan haberdar etse de... yol boyu tüm parkları fark edip "enne paka enne paka" diye çığlıklar atsa da... iyi bir yolculuktu diyebiliriz..
Değişmeyen şey yol boyu kendisine sunulan tüm yiyecek tekliflerini reddetmesi bu durumun eve geldikten sonrada değişmemesi oldu...
Bugün tüm gün boyu yedikleri toplamda 6- 7 adet patates kızartması, 2 dilim salatalık, nerdeyse yarım dilim denilebilecek ekmek, yarım köfte... ve bu saydıklarım sabah, öğlen, ikindi, akşam her türlü öğünü kapsamaktadır... Sanki diyet listesi gibi bizim yemeklerimiz. Öylesine masrafsızdır misafirliğimiz... :)
Bugün öğleden sonra Kızılcahamam'ı merakımızı giderdik.. Her ne kadar hamamlarını göremesek de.. Hem bayram tatili hem hafta sonu muhalefeti... tüm yerlerin dolu olması şeklinde hiç de sürpriz olmayan bir durum... Küçüçük ilçe müthiş bir trafikle karşı karşıya idi.. Sanki Kızılcahamam'a gideceğimizi duyan gelmiş :) Oysa bir kaç saat önce biz bile bilmiyorduk..:))
Yarın kimbilir...???
Ankara'ya gelecek olmak, Ankara yolunda olmak bile anlamlı benim için...
Yolculuk boyunca böcük kendine ayrılan koltuk dışında önünde arkasında yanında bulunan her koltuğu ziyaret etse de .. koltuk değişimi yapamadığı zamanlarda koltukları tırmanma şerdi olarak kullansa da... zaman zaman arka koltukta oturan ablası ile "ce e" oynayıp tüm otobüsü bu oyundan haberdar etse de... yol boyu tüm parkları fark edip "enne paka enne paka" diye çığlıklar atsa da... iyi bir yolculuktu diyebiliriz..
Değişmeyen şey yol boyu kendisine sunulan tüm yiyecek tekliflerini reddetmesi bu durumun eve geldikten sonrada değişmemesi oldu...
Bugün tüm gün boyu yedikleri toplamda 6- 7 adet patates kızartması, 2 dilim salatalık, nerdeyse yarım dilim denilebilecek ekmek, yarım köfte... ve bu saydıklarım sabah, öğlen, ikindi, akşam her türlü öğünü kapsamaktadır... Sanki diyet listesi gibi bizim yemeklerimiz. Öylesine masrafsızdır misafirliğimiz... :)
Bugün öğleden sonra Kızılcahamam'ı merakımızı giderdik.. Her ne kadar hamamlarını göremesek de.. Hem bayram tatili hem hafta sonu muhalefeti... tüm yerlerin dolu olması şeklinde hiç de sürpriz olmayan bir durum... Küçüçük ilçe müthiş bir trafikle karşı karşıya idi.. Sanki Kızılcahamam'a gideceğimizi duyan gelmiş :) Oysa bir kaç saat önce biz bile bilmiyorduk..:))
Yarın kimbilir...???
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder