Az önce düşünürken bunları sizlerle de paylaşmaya karar verdim. Öyle değil mi hepimiz düşünelim. Belki bu yazı belki burdaki bir cümle aradığınız cevapları verir size. Tabi eğer arıyorsanız!!! Ne demişlerdi " En zoru karanlık bir odada kara kediyi aramaktır. Hele odada kedi yoksa"
....................
Sizin de katlanamadığınız, tahammül etmek de zorlandığınız, sinir olduğunuz, sinirli olduğunuz size karşı hata yapan, hatalı davranan insanlar var mı?
Peki siz bu duruma nasıl dahil oldunuz? Bu ilişkiye nasıl başladınız? Sizi neler etkiledi? Bu ilişkinize ve davranışlarınıza dışarıdan bakan bir gözlemci olsanız nasıl görürdünüz? Ya da neler görürdünüz?
Bu değerlendirmede suçlu aramıyoruz. Odaklanacağınız şey bu değil. Odaklanacağınız şey karşınızdaki kişi -size muhtemel hatalar yapan kişi- de değil.
Bunca zamandır suçlayacak kişilerimiz oldu. Hatta bunu hayatımız boyunca yaptık nerdeyse. Ve biliyoruz ki bu durum bizi hiç bir yere götürmedi. Elimize geçen sadece suçlanacak insanlar listesi... Belki çok uzun ama kesinlikle bizi bir yere taşımayan işe yaramaz bir liste...
Asıl sorumuz şu " Siz bunların içinde tam olarak nerdesiniz? Kapıyı açan siz miydiniz? Kapıyı nasıl açtınız? Kapıyı neden açtınız?
Hayatlarımızdaki en büyük sıkıntımız kabul edemediğimiz hatalarımızdan kaynaklıdır. Bizimle asıl kimliğimizle bağdaşmayan hatalar. Bize ters olan şeyler. Bizim yaptığımız ama bizimle uyuşmayan şeyler.
Onlar kötüdür. Onlara bakmaya, onları hatırlamaya bile katlanamayız. Tam bir çelişki yaşarız. Bir vücut iki ruh. Saygılı ve laubali. Dürüst ve yalancı. Akıllı ve aptalca şeyler yapan. Mantıklı ve duygusal davranan. Bu bir savaştır. Bu savaş çok acı verir. Ondan kaçmak isteriz ama nereye gidersek gidelim bizimle gelir. Her an savaşı yanımızda taşımış oluruz...
Listenizi yapın. ve sorun kendinize dürüstçe... " Ben bunların içinde tam olarak neresindeyim? Kapıyı nasıl açtım? Kapıyı neden açtım?
Ve cevaplayın ama dürüstçe...
Sizin de katlanamadığınız, tahammül etmek de zorlandığınız, sinir olduğunuz, sinirli olduğunuz size karşı hata yapan, hatalı davranan insanlar var mı?
Peki siz bu duruma nasıl dahil oldunuz? Bu ilişkiye nasıl başladınız? Sizi neler etkiledi? Bu ilişkinize ve davranışlarınıza dışarıdan bakan bir gözlemci olsanız nasıl görürdünüz? Ya da neler görürdünüz?
Bu değerlendirmede suçlu aramıyoruz. Odaklanacağınız şey bu değil. Odaklanacağınız şey karşınızdaki kişi -size muhtemel hatalar yapan kişi- de değil.
Bunca zamandır suçlayacak kişilerimiz oldu. Hatta bunu hayatımız boyunca yaptık nerdeyse. Ve biliyoruz ki bu durum bizi hiç bir yere götürmedi. Elimize geçen sadece suçlanacak insanlar listesi... Belki çok uzun ama kesinlikle bizi bir yere taşımayan işe yaramaz bir liste...
Asıl sorumuz şu " Siz bunların içinde tam olarak nerdesiniz? Kapıyı açan siz miydiniz? Kapıyı nasıl açtınız? Kapıyı neden açtınız?
Hayatlarımızdaki en büyük sıkıntımız kabul edemediğimiz hatalarımızdan kaynaklıdır. Bizimle asıl kimliğimizle bağdaşmayan hatalar. Bize ters olan şeyler. Bizim yaptığımız ama bizimle uyuşmayan şeyler.
Onlar kötüdür. Onlara bakmaya, onları hatırlamaya bile katlanamayız. Tam bir çelişki yaşarız. Bir vücut iki ruh. Saygılı ve laubali. Dürüst ve yalancı. Akıllı ve aptalca şeyler yapan. Mantıklı ve duygusal davranan. Bu bir savaştır. Bu savaş çok acı verir. Ondan kaçmak isteriz ama nereye gidersek gidelim bizimle gelir. Her an savaşı yanımızda taşımış oluruz...
Listenizi yapın. ve sorun kendinize dürüstçe... " Ben bunların içinde tam olarak neresindeyim? Kapıyı nasıl açtım? Kapıyı neden açtım?
Ve cevaplayın ama dürüstçe...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder